HÂTEM-İ VELİ HAKKINDA RESULULLAH -SALLALLAHU ALEYHİ VE
SELLEM- EFENDİMİZ’İN HADİS-İ ŞERİF’LERİ VE ONA VÂRİS OLAN VEKİLLERİNİN
İFŞAATLARI (48)
ALÂÜDDEVLE SEMNÂNÎ -kuddise sırruh-
Horasan’da yetişen en büyük ve en meşhur velileriden biri olan
Alâüddevle Semnânî -kuddise sırruh- Hazretleri’nin tam adı Ahmed bin Muhammed
bin Ahmed es-Semnânî’dir.
1261 milâdî yılı Zilhicce ayında Semnân’da dünyaya gelen
Hazret, Gazan Han döneminde çok yüksek bir makam ve memuriyeti elinde
bulunduruyordu. Ancak Hacc dönüşü karşılaştığı Abdurrahman İsferâinî -kuddise
sırruh- ve Nûreddin Kersekî -kuddise sırruh- Hazretleri ile tanıştıktan sonra
makam ve memuriyetini bir anda terkederek, gözü bu iki zâttan başkasını görmez
oldu. Hazret iki yıl kadar bu zâtların hizmetinde bulunduktan sonra icâzet aldı
ve pek çok talebe yetiştirdi.
Uzun yıllar irşad ve ilimle meşgul olan Hazret, 1336 senesi
Recep ayında, bir Cumâ günü vefat etti. Türbesi Sûfiabad şehrindedir.
Tefsir, Kıraat, Hadis, Fıkıh ve Tasavvuf sahalarında mühim bir
yeri bulunan pek çok kıymetli eserler yazmış olan Alâüddevle Semnânî -kuddise
sırruh-Hazretleri;
“Âdâbü’l-Halvet Beyânu Zikru’l-Hâfî”,
“Tefsîrü’l-Kur’an”, “Kitâbu’l-Urvetü’l-Vüskâ” ve
“Tuhfetü’s-Sâlikîn” gibi eserleriyle beşeriyet âlemini
nûrlandırmıştır.
•
Alâüddevle Semnânî -kuddise sırruh- Hazretleri İmâm-ı Rabbânî
-kuddise sırruh- Hazretleri’nin “Mektûbât” ve
“el-Meârifü’l-Ledüniyye” isimli eserlerinde, yeryüzünün hidâyetten ve
imândan büsbütün uzaklaştığı bir zamanda zuhur edeceğini haber verdiği “İrşad
kutbu”ndan yeri geldikçe sözetmiş; husûsiyetle “Kitâbu’l-Urve” isimli
eserinde bu şahsın, Hâtemü’l-evliyâ olan zâttan başkası olmadığını açığa çıkaran
pek çok alâmetini ifşâ etmiştir. Onun bu ifşaatları arasında en göz kamaştırıcı
olanı ise; bu zâtın, Hazret-i Mehdi’den önce gönderilip ilâhî adâleti izhâr
edecek, halkı sûrette ve mânâda ıslâh ile vazifelendirilecek, eşsiz ve benzersiz
bir kimse olduğunu ortaya koyan beyanlarıdır.
Hazret-i Mehdi’den Önce Zuhuru Beklenen İrşad
Kutbu:
Alâüddevle Semnânî -kuddise sırruh- Hazretleri
“Kitâbü’l-Urve” isimli eserinde, kıyametin kopmasına çok yakın bir
zamanda, irşad kutbu olarak gönderilecek olan Hâtemü’l-evliyâ’nın ilâhî adaleti
her tarafa yayacağını ve halkı surette ve mânâda ıslah edip, birlik ve
beraberliği sağlamakla vazifedar kılınacağını ifade ederek; bu zâtın Hazret-i
Mehdi’nin zuhuruna yakın bir zamanda ortaya çıkacağını beyan buyurmaktadır:
“Ümmî olan Hâtemü’l-enbiyâ hem resuldür, hem nebidir, hem
O’nun gönderdiğidir, hem de;
‘Eğer Musa sağ olsaydı, bana uymaktan başka bir yol
bulamazdı.’ (Ebu Dâvud)
Hadis-i şerif’ine göre, ulü’l-azm’in seyyididir..
Nitekim Allah, nübüvvet kapısını onunla kapatarak şöyle
buyurmuştur:
‘Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, o
ancak Allah’ın Resul’ü ve peygamberlerin sonuncusudur.’ (Ahzâb:
40)”
“İşte bu da, meşîhat mertebesiyle elde edilemeyen,
Hatmü’n-nübüvve’den ve vahyin kesilmesinden sonra, ümmî Peygamber’in hilâfetiyle
irşad makamında bulunan kutbun mertebesidir... İrşad kutbu ise her zamanda
bulunmaz. O ancak bir kişidir. O’nun kalbi Mustafâ’nın kalbi üzerinde bulunur, o
kâmil verâsetin sahibidir.”
“İlâhî hakimiyet ve velâyet tek bir şahısta toplandığı
vakit, ilâhî adalet zâhirde de, bâtında da yaygınlaşır; halkın ahvâli sûrette ve
mânâda ıslâh olur. İnsanların geçim ve âhiret işi en kâmil ve en üstün şekilde
intizâma kavuşur. Allah’ın, vaadettiği Mehdi’yi açığa çıkarması da artık
yaklaşmış olur.” (Kitâbu’l-Urve li-Alâüddevle Semnânî; Es’ad Efendi, no:
1583. 84b-88a yaprağı)
Alâüddevle Semnânî -kuddise sırruh-
Hazretleri’nin “Kitâbu’l-Urve” isimli eserinin, Süleymâniye
kütüphânesi, Es’ad Efendi kısmı: 1583 no.’da kayıtlı olan bir nüshasının 1b
ve 2a yaprakları.