HÂTEM-İ VELİ HAKKINDA RESULULLAH -SALLALLAHU ALEYHİ VE
SELLEM- EFENDİMİZ’İN HADİS-İ ŞERİF’LERİ VE ONA VÂRİS OLAN VEKİLLERİNİN
İFŞAATLARI (41)
Muhyiddîn İbnü’l-Arabî -kuddise sırruh-
Hâtemü’l-Evliyâ’nın Sıddîk-ı Ekber ve Ömerü’l-Fâruk
-radiyallahu anhümâ- Karşısındaki Durumu:
Şeyhü’l-Ekber Muhyiddîn İbnü’l-Arâbî -kuddise sırruh-
Hazretleri Hâtemü’l-Evliyâ olan zâtın makam ve mertebesini, Allah katındaki
ulviyetini ve evliyâullah hazerâtı arasındaki yüce mevkiini beyan etmek için
“Anka-i Mağrib fî Ma’rifeti Hatmü’l-Evliyâ ve Şemsü’l-Mağrib” isminde bir
eser yazmış; ancak bu eser şimdiye kadar hiç Türkçe’ye çevrilmediği için, daha
çok diğer iki eserindeki beyanları ele alınmış, bu kitabındaki beyanlar üzerinde
hiç durulmamıştır.
Halbuki bu eserde Hazret’in onunla ilgili nice muhteşem ve
mükemmel beyanları vardır ki, onunla ilgili şu müşâhadesi bunlardan yalnızca
birisidir:
“Ben sona erdirme ve sıdk imamlığına oturmuş bir şekilde,
Allah velilerinin Hatm’ini hakkıyla gördüm. O’nun hudutlanmış olan sırrı benden
kaldırıldı. Ben onun elini kabul etmekle emrolundum. O’nun Sıddîk ve
Sıddîk’ların en sâdığından aşağıda bulunan Fâruk’a karşı çok mütevâzi olduğunu
gördüm.” (Anka-i Mağrib fî Ma’rifeti Hatmü’l-Evliyâ, Şehid Ali Paşa, no:
1287, 14a - 14b yaprağı)
Hatmü’l-Evliyâ’ya Yapılan Biat’ın
Hakikati:
O’nun elini kabul etmekle emrolunmasının mânâ ve hikmetini ise
şöyle açıklıyor:
“Hakk Teâlâ en büyük imamı varettiği vakit, evvelkilerin
de tâbi olduğu kimse olur.
Nitekim şöyle buyurmuştur:
‘Sana biat edenler ancak Allah’a biat etmiş olurlar.
Allah’ın eli onların eli üzerindedir.’ (Fetih: 10)
Bu makama büyük seçkin Peygamber’den sonra,
Hatmü’l-evliyâ’dan başkası erişemez.” (Anka-i Mağrib fî Ma’rifeti
Hatmü’l-Evliyâ, Şehid Ali Paşa: 1287, 46b yaprağı)
Hâtemü’l-Evliyâ’nın Ümmîliği:
Velilerin “Şeyh’ül-Ekber”ine Allah-u Teâlâ onu o kadar net
bildirmişti ki, onun hiçbir tahsili olmadığı, hiçbir kimseden tek bir harf
öğrenmediği halde bu Hâtemü’l-velâyet’e eriştirileceğini biliyordu.
Bunu öğrenmek için onun şu sözlerine kulak vermek
yeterlidir:
“Allah seni kelimeleriyle te’yid etsin, hikmetlerinin
bilgisini sana versin ve öncülük sırrını sana
açıklasın!
Bil ki, Hâtem velâyet bayrağının taşıyıcısı ve makamın ve
gâyenin nihâyeti olur. Nitekim o, hiç bilmezken Hatm oldu ve cesedlenmiş bir
ruhâniyet ve müteaddit bir ferdâniyyet içinde, dilemeksizin ve tasarruf
etmeksizin iş onda vâroldu.” (Anka-i Mağrib fî Ma’rifeti Hatmü’l-Evliyâ,
Şehid Ali Paşa: 1287, 51b yaprağı)
Hâtemü’l-Evliyâ’nın Velâyet Bayrağı ve
İmamlığı:
Hazret “Anka-i Mağrib fî Ma’rifeti Hatmü’l-Evliyâ”nın
son sayfalarında da onun yüce vasıflarını zikretmiş ve Sıddîk-ı Ekber
-radiyallahu anh-ın dahi onun bayrağı altında bulunacağını haber vermiştir:
“Bil ki Allah-u Teâlâ, mükerrem ve büyüklerin kendisine
tâbi olduğu, zikri geçen bu Hatm’i, velâyet bayrağının ve mührünün taşıyıcısı,
cemaatin ve hikmet ehlinin imamı yapmıştır.”
“Sıddîk-ı Ekber dahi onun bayrağı altındadır ve nasıl ki
Efendimiz enbiyânın seyyidi ise, o da evliyânın seyyididir.” (Anka-i
Mağrib fî Ma’rifeti Hatmü’l-Evliyâ, Şehid Ali Paşa: 1287, 52a + 54a yaprağı)
Âhir Zamanda Hâtemü’l-Velî, Mehdi Resul ve İsâ
Aleyhisselâm’ın Zuhur Edeceği Üç Devir:
Şeyhü’l-ekber Muhyiddîn İbnü’l-Arâbî -kuddise sırruh-
Hazretleri “Anka-i Mağrib fî Ma’rifeti Hatmü’l-evliyâ” kitabında
“Hatmü’l-evliyâ” kitabı’ndankine benzer bir üslûpla, âhir zamanda fitne
ve fesadın çok oluşuna aldanarak, bu zamâna kötü bir nazarla bakanların;
Hâtemü’l-velî, Mehdi Resul ve İsâ Aleyhisselâm’ın zuhur edeceği üç devri gözardı
ettiklerine dikkati çekerek şöyle buyurmuştur:
“Onlarla ilgili olan üç asrı değerlendirdikleri esnâda,
ne zaman ki onu küçümseyerek kestirip atarlar; değerlendirme üstüne
değerlendirmede, atıf üstüne atıfta bulunurlar. Nihâyetinde de: ‘(O devirde)
artık herhangi bir hayır ve emir kalmaz!’ diyerek neticeye ererler. Zirâ onlar,
ona eriştikleri an, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-
in;
‘Gelecek her zaman sizin için bir öncekinden daha
kötüdür.’
Hadis’ine tutunurlar. (Çünkü) onlar; Mehdî, Hâtemü’l-velî
ve İsâ peygamber’in -salavâtullâhi aleyh- zamânından ibâret olan, üçüne tâbi
olunduktan sonra gelecek dördüncü devri bilmezler. Halbuki beşer içinde (asıl)
fesad, (bu) üç devir nihâyete erdiği zaman zuhûr eder.” (Anka-i Mağrib
fî Ma’rifeti Hatmü’l-evliyâ; Şehid Ali Paşa, no: 1287, 54b yaprağı.)
Süleymâniye Kütüphanesi, Şehid Ali Paşa: 1287 no.’da kayıtlı
bulunan “Anka-i Mağrib fî Ma’rifeti Hatmü’l-Evliyâ” kitabı’nın
kapağı.
“Anka-i Mağrib” kitabı’nın, Hâtemü’l-evliyâ’nın velâyet
bayrağından ve imamlığından bahsedilen 51b ve 52a yaprakları.