Hatmü'l-Evliyâ'ya Muhabbetin Neticeleri,
Onun ve Kitaplarının Değeri:
İsmail Hakkı Bursevî -kuddise sırruh- Hazretleri "Kitâbu'n-Netîce" adlı eserinde Hâtemü'l-evliyâ olan zâtın kitaplarının Hazret-i Kur'an'la dolu olacağını iki asır öncesinden ifşâ etmiş; onun boyasına boyananların ulaştıkları fazilet ve meziyeti, Münker ve Nekir'in suâlleri karşısında uğrayacakları mânevi desteği, dergâhının ve türbesinin altında yatan esrâr-ı İlâhî'yi kâmil ve mükemmel üslûbuyla şöyle tasvir etmiştir:
"Hatmü'l-evliyâ'ya muhabbet eyle, tâ ki bununla dahi şefaate muhtaç olmayasın!
Zirâ bu bir muhabbettir ki, 'adâvetleri ref' eder (düşmanlıkları kaldırır).
Ve bu bir ikrârdır ki, kabirde Münker ve Nekir'i hayrette kor.
Ve bu bir intisâbdır ki, selâtîn ona reşk eyler (sultanlar ona gıpta ederler).
Ve bu bir ilimdir ki, hakîmin aklı bunda müncemid olur (hikmet ehlinin aklı donar kalır).
Ve bu bir dergâhtır ki, havâss (zâtlar) ona meşyen ale'l-vücûh (yüzüstü sürünerek) gelir.
Ve bu türbeye kubbedir ki, serî eflâkin (süratli feleklerin) fevkindedir.
Ve bu türbenin sırrı bir sırr-ı azîmdir ki (öyle büyük bir sırdır ki), cemî'i emsâra sârîdir (bütün şehirlere sirâyet etmiştir).
Ve bu bir kitabdır ki, kütüb-i ilâhiyye umûmen bunda mündericdir (İlâhî kitaplar bunun içine dercedilmiştir).
Ve bu bir kalemdir ki, onun levhi âriflerin kalpleridir.
Ve bu bir nakş-ı garib (bambaşka bir nakış)dır ki, her kim onun sıbğıyla masbuğ olursa (onun boyasıyla boyanırsa) ebedî solmaz.
Ve bu bir şekildir ki, bunun netîcesine kimse ermez ve ilmî dairesine bir fert giremez!.." ("Kitâbü'n-Netice"; Bursa İnebey Yazmalar Ktp. Genel, nr.: 1136, vr. 248a)
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.
Onun ve Kitaplarının Değeri:
İsmail Hakkı Bursevî -kuddise sırruh- Hazretleri "Kitâbu'n-Netîce" adlı eserinde Hâtemü'l-evliyâ olan zâtın kitaplarının Hazret-i Kur'an'la dolu olacağını iki asır öncesinden ifşâ etmiş; onun boyasına boyananların ulaştıkları fazilet ve meziyeti, Münker ve Nekir'in suâlleri karşısında uğrayacakları mânevi desteği, dergâhının ve türbesinin altında yatan esrâr-ı İlâhî'yi kâmil ve mükemmel üslûbuyla şöyle tasvir etmiştir:
"Hatmü'l-evliyâ'ya muhabbet eyle, tâ ki bununla dahi şefaate muhtaç olmayasın!
Zirâ bu bir muhabbettir ki, 'adâvetleri ref' eder (düşmanlıkları kaldırır).
Ve bu bir ikrârdır ki, kabirde Münker ve Nekir'i hayrette kor.
Ve bu bir intisâbdır ki, selâtîn ona reşk eyler (sultanlar ona gıpta ederler).
Ve bu bir ilimdir ki, hakîmin aklı bunda müncemid olur (hikmet ehlinin aklı donar kalır).
Ve bu bir dergâhtır ki, havâss (zâtlar) ona meşyen ale'l-vücûh (yüzüstü sürünerek) gelir.
Ve bu türbeye kubbedir ki, serî eflâkin (süratli feleklerin) fevkindedir.
Ve bu türbenin sırrı bir sırr-ı azîmdir ki (öyle büyük bir sırdır ki), cemî'i emsâra sârîdir (bütün şehirlere sirâyet etmiştir).
Ve bu bir kitabdır ki, kütüb-i ilâhiyye umûmen bunda mündericdir (İlâhî kitaplar bunun içine dercedilmiştir).
Ve bu bir kalemdir ki, onun levhi âriflerin kalpleridir.
Ve bu bir nakş-ı garib (bambaşka bir nakış)dır ki, her kim onun sıbğıyla masbuğ olursa (onun boyasıyla boyanırsa) ebedî solmaz.
Ve bu bir şekildir ki, bunun netîcesine kimse ermez ve ilmî dairesine bir fert giremez!.." ("Kitâbü'n-Netice"; Bursa İnebey Yazmalar Ktp. Genel, nr.: 1136, vr. 248a)
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.