Kemâlâtına Erişilemeyen Velî:
Mevlânâ Sâ’inüddîn et-Türkî -kuddise sırruh- Hazretleri “Matlâ’u’l-Fusûsu’l-Kelîm” isimli eserinin başka bir noktasında, Hâtemü’l-evliyâ’nın kemâlât husûsunda diğer sınıflardan hangi sebeple öne geçtiğini beyan ederek şöyle buyurmuştur:
“Kitap ile gönderilen peygamberler de velîlerden olduklarından, bahsettiğimiz şeyi ancak Hâtemü’l-evliyâ’ mişkâtından görebilirler. Şu hâlde onlardan başka velîlerin onun dışında görmeleri nasıl mümkün olabilir? Hâtemü’l-evliyâ işte hem bu türden kemâlle ilgili olarak, hem de ondan başka, kendisine katılan ve tâbî olan diğer kimselerin saflarında öne geçmiştir.” (“Matlâ’u’l-Fusûsu’l-Kelîm”; Hâlet Efendi, nr.: 265, 40a vr.)
Mevlânâ Sâ’inüddîn et-Türkî -kuddise sırruh- Hazretleri “Matlâ’u’l-Fusûsu’l-Kelîm” isimli eserinin başka bir noktasında, Hâtemü’l-evliyâ’nın kemâlât husûsunda diğer sınıflardan hangi sebeple öne geçtiğini beyan ederek şöyle buyurmuştur:
“Kitap ile gönderilen peygamberler de velîlerden olduklarından, bahsettiğimiz şeyi ancak Hâtemü’l-evliyâ’ mişkâtından görebilirler. Şu hâlde onlardan başka velîlerin onun dışında görmeleri nasıl mümkün olabilir? Hâtemü’l-evliyâ işte hem bu türden kemâlle ilgili olarak, hem de ondan başka, kendisine katılan ve tâbî olan diğer kimselerin saflarında öne geçmiştir.” (“Matlâ’u’l-Fusûsu’l-Kelîm”; Hâlet Efendi, nr.: 265, 40a vr.)