"Hatemiyyet" Mertebesinin
Göz Kamaştırıcı Vasıfları:
Seyyid Hâşim el-Üsküdârî -kuddise sırruh- Hazretleri "Kadem-i Hatm-i Velâyet" risâlesinde Allah-u Teâlâ'nın Zât, sıfat ve fiilerinin tecellîsine mazhar olmak için gereken şartları veciz bir üslûpla beyan ederek, yaratılanlar arasında "Hatemiyyet" mertebesine erişmeye hak kazanan Hâtemü'l-enbiyâ ve Hâtemü'l-evliyâ'nın göz kamaştırıcı vasıflarını mükemmel bir biçimde tasvir etmiştir:
"İnsan sûretinden beşer beşeriyetiyle zuhûr eden her bir sûret, kâinâtın türlü tabîatları, madenlerin rûhları, nebâtâtın aynası, hayvanların ruhları ve hissi, varlığından arınmış ruhlar, eşsiz ve benzersiz olan ruhlar, unsur ile terkib olunmuş ziynetler ve akıllara âit cevherler, evvelkilerin ve sonrakilerin ilmi ile müzeyyen ve fiillerin, sıfatların ve Zât-ı İlâhî'nin tecellî ettiği evin tam mazharı olamaz, meğer ki Hakk'ın evi, mutlak Beyt'i, vücûdun anahtarı, mecvûdiyetin hitâmı (sonu), Mabûd'un aynası, Zât'ın yarattığı, sıfatların övünç kaynağı, ruhların anası, cisimlerin babası ola; dahası, o Cevher, o Mukaddes Zât ve o Latîf Vücûd'un mişkâtının nûrları, Nûr'un feyzi kalb-i şerîf'inden iktibâs edilen Mürsel-i enbiyâ ve Hâtem-i evliyâ olanların, ruhları biraraya toplayıp haşreden temiz vücûdları ola…
Şimdi bunların her biri 'İnsan-ı kâmil'in tam mazharı, 'âdem'in manâsı ve yeryüzünün aydınlık kaynağı; her biri bir zamanın sâhibi ve asrının tek ve benzersizidir." ("Kadem-i Hatm-i Velâyet Risâlesi", Süleymâniye Ktp. Reşid Efendi, nr.: 784, vr. 106a-106b)
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.
Göz Kamaştırıcı Vasıfları:
Seyyid Hâşim el-Üsküdârî -kuddise sırruh- Hazretleri "Kadem-i Hatm-i Velâyet" risâlesinde Allah-u Teâlâ'nın Zât, sıfat ve fiilerinin tecellîsine mazhar olmak için gereken şartları veciz bir üslûpla beyan ederek, yaratılanlar arasında "Hatemiyyet" mertebesine erişmeye hak kazanan Hâtemü'l-enbiyâ ve Hâtemü'l-evliyâ'nın göz kamaştırıcı vasıflarını mükemmel bir biçimde tasvir etmiştir:
"İnsan sûretinden beşer beşeriyetiyle zuhûr eden her bir sûret, kâinâtın türlü tabîatları, madenlerin rûhları, nebâtâtın aynası, hayvanların ruhları ve hissi, varlığından arınmış ruhlar, eşsiz ve benzersiz olan ruhlar, unsur ile terkib olunmuş ziynetler ve akıllara âit cevherler, evvelkilerin ve sonrakilerin ilmi ile müzeyyen ve fiillerin, sıfatların ve Zât-ı İlâhî'nin tecellî ettiği evin tam mazharı olamaz, meğer ki Hakk'ın evi, mutlak Beyt'i, vücûdun anahtarı, mecvûdiyetin hitâmı (sonu), Mabûd'un aynası, Zât'ın yarattığı, sıfatların övünç kaynağı, ruhların anası, cisimlerin babası ola; dahası, o Cevher, o Mukaddes Zât ve o Latîf Vücûd'un mişkâtının nûrları, Nûr'un feyzi kalb-i şerîf'inden iktibâs edilen Mürsel-i enbiyâ ve Hâtem-i evliyâ olanların, ruhları biraraya toplayıp haşreden temiz vücûdları ola…
Şimdi bunların her biri 'İnsan-ı kâmil'in tam mazharı, 'âdem'in manâsı ve yeryüzünün aydınlık kaynağı; her biri bir zamanın sâhibi ve asrının tek ve benzersizidir." ("Kadem-i Hatm-i Velâyet Risâlesi", Süleymâniye Ktp. Reşid Efendi, nr.: 784, vr. 106a-106b)
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.