“Hâtemü’n-Nübüvve” ve “Hâtemü’l-Velâye”
Bütün Âlemleri İhâtâ Etmiştir:
Zeyneddîn el-Hâfî -kuddise sırruh- Hazretleri “Risâletü’l-Kudsiyye” adlı eserinde, gâyenin kemâline ererek Tevhîd’in nihâyetine erişen Hâtemü’l-enbiyâ ve Hâtemü’l-evliyâ’nın beşerî akılla idrâk edilemeyeceğini ortaya koymuş; “Sizden her biriniz için bir şerîat ve bir yol tâyin ettik” Âyet-i kerîme’sinin bu iki Hâtemiyyet’e işâret ettiğini ifşâ ederek, görünen âlemleri ihâta edenin bu iki Hâtem olduğunu beyan buyurmuştur:
“Kemâlin gâyesine ulaşıp O’nu Tevhîd eden, kâinât mertebesinde O’nun vahdâniyyet’ini müşâhade eden; isimlerin ve sıfatların bilinmesiyle ilgili ilimlere sâhip olup Tevhîd’in nihâyetine eren kimse düşünceye sığmaz!
Hayır!.. O kendi ma’rifetiyle ilgili olarak O’nu müşâhade edip, O’nu tenzîh etmiş olarak, bunun daha ötesindekini de bilir.
Zîrâ Âyet-i kerîme’de;
‘Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol tâyin ettik.’ buyurulmuştur. (Mâide: 48)
Ki; ‘Ben Hâtemü’l-velâye’yim!’ diyen kişi seni dâvet etsin, sen de onu taklîd edesin! Zîrâ gözle görülen âlemlerin etrâfını kuşatan; Hâtemü’n-nübüvve olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ve Hâtemü’l-velâye’dir.” (“Risâletü’l-Kudsiyye”, vr. 78b)
Bütün Âlemleri İhâtâ Etmiştir:
Zeyneddîn el-Hâfî -kuddise sırruh- Hazretleri “Risâletü’l-Kudsiyye” adlı eserinde, gâyenin kemâline ererek Tevhîd’in nihâyetine erişen Hâtemü’l-enbiyâ ve Hâtemü’l-evliyâ’nın beşerî akılla idrâk edilemeyeceğini ortaya koymuş; “Sizden her biriniz için bir şerîat ve bir yol tâyin ettik” Âyet-i kerîme’sinin bu iki Hâtemiyyet’e işâret ettiğini ifşâ ederek, görünen âlemleri ihâta edenin bu iki Hâtem olduğunu beyan buyurmuştur:
“Kemâlin gâyesine ulaşıp O’nu Tevhîd eden, kâinât mertebesinde O’nun vahdâniyyet’ini müşâhade eden; isimlerin ve sıfatların bilinmesiyle ilgili ilimlere sâhip olup Tevhîd’in nihâyetine eren kimse düşünceye sığmaz!
Hayır!.. O kendi ma’rifetiyle ilgili olarak O’nu müşâhade edip, O’nu tenzîh etmiş olarak, bunun daha ötesindekini de bilir.
Zîrâ Âyet-i kerîme’de;
‘Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol tâyin ettik.’ buyurulmuştur. (Mâide: 48)
Ki; ‘Ben Hâtemü’l-velâye’yim!’ diyen kişi seni dâvet etsin, sen de onu taklîd edesin! Zîrâ gözle görülen âlemlerin etrâfını kuşatan; Hâtemü’n-nübüvve olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ve Hâtemü’l-velâye’dir.” (“Risâletü’l-Kudsiyye”, vr. 78b)