Hâtemü'r-Rusül'ün Sırrına
Tâbîliğin Kemâli:
Yâkub Hân Kâşgârî -kuddise sırruh- Hazretleri Hâtemü'l-velâye olan zâtın eriştiği tüm İlâhî lütuflara, Resulullah Aleyhisselâm'ın sırrına tâbiiyyetinin kemâliyle eriştiğini haber vermektedir:
"Şimdi sen, velîlerden olmaları bakımından peygamberlerin hepsinin ve aynı zamanda velîlerin cümlesinin, Hakk'ı ancak Hâtemü'r-rusül'ün velâyetine mazhar olan Hâtemü'l-evliyâ'nın kandilinden gördüklerine dâir, benim kendisine işâret ettiğim şeyi anlayabildiysen; senin için artık yararlı bir bilgi husûle gelmiş demektir.
Hâtemü'l-velâye, bizim Allah'ın tevfîkinden sonra tanıdığımız, yüksek mertebelerden ve âlî makamlardan erişilebilen herhangi bir şeye, ancak onun -sallallahu aleyhi ve sellem- sırrına tâbîliğin kemâli ile eriştiren şey olduğu için; o, Resul Aleyhissalâtü Vesselâm'a tâbiiyyetin faydalarıyla ilgili bir bilgidir.
'Bu Allah'ın fazl-u ikrâmıdır, kime dilerse ona verir. Allah büyük lütuf sâhibidir.' (Cum'a: 4)
Allah'ım! Bizi de lütfunla ona -sallallahu aleyhi ve sellem- tâbî olanlardan kıl!" ("Tavzîhu'l-Beyân", s. 68-69, bas.: Delhi, 1315)
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.
Tâbîliğin Kemâli:
Yâkub Hân Kâşgârî -kuddise sırruh- Hazretleri Hâtemü'l-velâye olan zâtın eriştiği tüm İlâhî lütuflara, Resulullah Aleyhisselâm'ın sırrına tâbiiyyetinin kemâliyle eriştiğini haber vermektedir:
"Şimdi sen, velîlerden olmaları bakımından peygamberlerin hepsinin ve aynı zamanda velîlerin cümlesinin, Hakk'ı ancak Hâtemü'r-rusül'ün velâyetine mazhar olan Hâtemü'l-evliyâ'nın kandilinden gördüklerine dâir, benim kendisine işâret ettiğim şeyi anlayabildiysen; senin için artık yararlı bir bilgi husûle gelmiş demektir.
Hâtemü'l-velâye, bizim Allah'ın tevfîkinden sonra tanıdığımız, yüksek mertebelerden ve âlî makamlardan erişilebilen herhangi bir şeye, ancak onun -sallallahu aleyhi ve sellem- sırrına tâbîliğin kemâli ile eriştiren şey olduğu için; o, Resul Aleyhissalâtü Vesselâm'a tâbiiyyetin faydalarıyla ilgili bir bilgidir.
'Bu Allah'ın fazl-u ikrâmıdır, kime dilerse ona verir. Allah büyük lütuf sâhibidir.' (Cum'a: 4)
Allah'ım! Bizi de lütfunla ona -sallallahu aleyhi ve sellem- tâbî olanlardan kıl!" ("Tavzîhu'l-Beyân", s. 68-69, bas.: Delhi, 1315)
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.