Bâli-i Sofyavî -kuddise sırruh- Hazretleri
Hâtemü’r-Rüsul ve Hâtemü’l-Evliyâ:
Hazret bu arada, Hâtemü’r-rüsul’ü ve Hâtemü’l-evliyâ’yı aynı noktada birleştiren "Hatemiyyet" kemâlâtının da mânâ ve mâhiyetine işâret ederek şöyle buyurmuşlardır:
"Hâtemü’r-rüsul o kimsedir ki, kendisinden sonra şeriat sâhibi herhangi bir peygamber bulunmaz ve Hâtemü’r-rüsul’ün getirdiğine tâbi olan bir peygamber olduğu için, kendisinden sonra İsâ’nın bulunması onun hatemiyyet’ine mânî de olmaz.
İşte has bir velâyetle Hâtemü’l-evliyâ olan kimse de böyledir. O da öyle bir kimsedir ki, ondan sonra Hâtemü’r-rüsul’ün kalbinde olan herhangi bir velî olmaz ve kendisinden sonra velâyet-i Muhammediyye için herhangi bir vâris de bulunmaz. Böylece kendisinden sonra, diğer peygamberlere vâris olan velîlerin mevcûdiyeti de, onun hatemiyyet’ine engel teşkil etmez." (Şerh-i Fusûsu’l-Hikem li’l-Bâlî es-Sofyavî, s. 55)
Hâtemü’r-Rüsul ve Hâtemü’l-Evliyâ:
Hazret bu arada, Hâtemü’r-rüsul’ü ve Hâtemü’l-evliyâ’yı aynı noktada birleştiren "Hatemiyyet" kemâlâtının da mânâ ve mâhiyetine işâret ederek şöyle buyurmuşlardır:
"Hâtemü’r-rüsul o kimsedir ki, kendisinden sonra şeriat sâhibi herhangi bir peygamber bulunmaz ve Hâtemü’r-rüsul’ün getirdiğine tâbi olan bir peygamber olduğu için, kendisinden sonra İsâ’nın bulunması onun hatemiyyet’ine mânî de olmaz.
İşte has bir velâyetle Hâtemü’l-evliyâ olan kimse de böyledir. O da öyle bir kimsedir ki, ondan sonra Hâtemü’r-rüsul’ün kalbinde olan herhangi bir velî olmaz ve kendisinden sonra velâyet-i Muhammediyye için herhangi bir vâris de bulunmaz. Böylece kendisinden sonra, diğer peygamberlere vâris olan velîlerin mevcûdiyeti de, onun hatemiyyet’ine engel teşkil etmez." (Şerh-i Fusûsu’l-Hikem li’l-Bâlî es-Sofyavî, s. 55)