Çekinmeden, Korkmadan Konuşmasına Devam Eden
"Kâmil İnsan"
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî -kuddise sırruh- Hazretleri Hâtemü'l-evliyâ'nın âhir zamandaki vazifesine ve muhteşem fiillerine asırlar öncesinden nazar ederek; yalnız Allah nâmına hareket eden bu zâtın hiç kimsenin tehdit ve kınamasından korkmadan, hakikatleri büyük bir cesâretle, açık bir dille halka telkin ve tebliğ edeceğini "Mesnevî"sinin 3613-3615. beyitlerinde açıkça ifşâ etmiştir:
"Ne mutlu o Türk'e, yani kâmil insana ki; çekinmeden, korkmadan konuşmasına devam eder ve atını ateşle dolu hendekten sıçratıverir. Yani ölümü (bile) göze alarak, çok tehlikeli bir iş olan hakikatleri söylemeyi başarır.
O, heyecanla, İlâhî aşkla atını öyle bir hızlı sürer, öyle şahlandırır ki, onu ötelere, göklerin üstüne çıkarmayı düşünür!
O yalnız Allah'ı düşünür. Ne kimseyi görür, ne kimsenin hasedine bakar. Her şeyden gözünü yummuştur; ateş gibi kuruyu da yakmıştır, yaşı da…" ("Mesnevî Tercümesi", s. 286, trc.: Şefik Can)
Çünkü onu O göndermiş ve vazifesini ona O ilham etmiştir.
O'nun desteği ile hareket ettiği için artık onun gözü hiçbir şeyi görmez. Hakikatleri söylerken Allah ve Resul'ünün hoşnutluğunu ve rızâsını gözetir, yalnız onlar için hareket eder; bu hakikatleri halkın beğenip beğenmemesi onun umrunda bile değildir. Çünkü onun işi Hakk iledir, halk ile değil!..
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.
"Kâmil İnsan"
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî -kuddise sırruh- Hazretleri Hâtemü'l-evliyâ'nın âhir zamandaki vazifesine ve muhteşem fiillerine asırlar öncesinden nazar ederek; yalnız Allah nâmına hareket eden bu zâtın hiç kimsenin tehdit ve kınamasından korkmadan, hakikatleri büyük bir cesâretle, açık bir dille halka telkin ve tebliğ edeceğini "Mesnevî"sinin 3613-3615. beyitlerinde açıkça ifşâ etmiştir:
"Ne mutlu o Türk'e, yani kâmil insana ki; çekinmeden, korkmadan konuşmasına devam eder ve atını ateşle dolu hendekten sıçratıverir. Yani ölümü (bile) göze alarak, çok tehlikeli bir iş olan hakikatleri söylemeyi başarır.
O, heyecanla, İlâhî aşkla atını öyle bir hızlı sürer, öyle şahlandırır ki, onu ötelere, göklerin üstüne çıkarmayı düşünür!
O yalnız Allah'ı düşünür. Ne kimseyi görür, ne kimsenin hasedine bakar. Her şeyden gözünü yummuştur; ateş gibi kuruyu da yakmıştır, yaşı da…" ("Mesnevî Tercümesi", s. 286, trc.: Şefik Can)
Çünkü onu O göndermiş ve vazifesini ona O ilham etmiştir.
O'nun desteği ile hareket ettiği için artık onun gözü hiçbir şeyi görmez. Hakikatleri söylerken Allah ve Resul'ünün hoşnutluğunu ve rızâsını gözetir, yalnız onlar için hareket eder; bu hakikatleri halkın beğenip beğenmemesi onun umrunda bile değildir. Çünkü onun işi Hakk iledir, halk ile değil!..
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.