Hâtemü’l-Enbiyâ ve Hâtemü’l-Evliyâ’dan
Başkasının Erişemediği Mertebe:
Muhammed el-Verrâdî -kuddise sırruh- Hazretleri “Kitâbu Nusûsu’l-Kilem fî Şerh-i Fusûsu’l-Hikem” isimli eserinde; Hâtemü’l-enbiyâ ile Hâtemü’l-evliyâ’ya ihsan buyrurulan “Hâtemü’l-Velâyeti’l-hâssa” mertebesine diğer peygamberlerin ve velîlerin erişemeyeceğini beyan ederek, herhangi bir kimsenin bu noktadan öteye geçmesinin mümkün olmadığını haber vermiştir:
“Bu kimse, Muhammedî Hatemiyyet kemâlâtını tümüyle toplayıp biraraya getiren ‘Ehadiyyet’; yani ‘Birlik’ hâline bürünmüştür. Zîrâ bu mertebe; ta’ayyün (öz) ile iliştirmenin, Zâtî görünmezlikle kevnî müşâhadenin, Hakkıyyet’le halkıyyet’in arasının kendisiyle ayrıldığı bir berzahtır. Onun sahibi de Hâtemü’l-enbiyâ’dır. Nitekim, belki kendisine dahî hadd kılınan ‘Hâtemü’l-Velâyeti’l-hâssa’ haddi insanlar için onunla ortaya çıkarılmıştır.
İşte bundan ziyâdesine göz dikip de, hudûdunu aşmaya çalışırsan, kendini boşuna yorarsın! Zîrâ bu ancak Hâtemü’l-evliyâ’nın üzerinde toplanmıştır.” (“Kitâbu Nusûsu’l-Kilem fî Şerh-i Fusûsu’l-Hikem”; Hâlet Efendi, nr.: 258, 28a vr.)
Başkasının Erişemediği Mertebe:
Muhammed el-Verrâdî -kuddise sırruh- Hazretleri “Kitâbu Nusûsu’l-Kilem fî Şerh-i Fusûsu’l-Hikem” isimli eserinde; Hâtemü’l-enbiyâ ile Hâtemü’l-evliyâ’ya ihsan buyrurulan “Hâtemü’l-Velâyeti’l-hâssa” mertebesine diğer peygamberlerin ve velîlerin erişemeyeceğini beyan ederek, herhangi bir kimsenin bu noktadan öteye geçmesinin mümkün olmadığını haber vermiştir:
“Bu kimse, Muhammedî Hatemiyyet kemâlâtını tümüyle toplayıp biraraya getiren ‘Ehadiyyet’; yani ‘Birlik’ hâline bürünmüştür. Zîrâ bu mertebe; ta’ayyün (öz) ile iliştirmenin, Zâtî görünmezlikle kevnî müşâhadenin, Hakkıyyet’le halkıyyet’in arasının kendisiyle ayrıldığı bir berzahtır. Onun sahibi de Hâtemü’l-enbiyâ’dır. Nitekim, belki kendisine dahî hadd kılınan ‘Hâtemü’l-Velâyeti’l-hâssa’ haddi insanlar için onunla ortaya çıkarılmıştır.
İşte bundan ziyâdesine göz dikip de, hudûdunu aşmaya çalışırsan, kendini boşuna yorarsın! Zîrâ bu ancak Hâtemü’l-evliyâ’nın üzerinde toplanmıştır.” (“Kitâbu Nusûsu’l-Kilem fî Şerh-i Fusûsu’l-Hikem”; Hâlet Efendi, nr.: 258, 28a vr.)