Velâyet'in Gözüktüğü "En Yüce Ufuk":
Karabaş Velî -kuddise sırruh- Hazretleri "Kâşifü'l-Esrâri'l-Fusûs" isimli eserinde, peygamberlerin ve velîlerin Hâtem'ine tahsis edilen lütfun başkaları için geçerli olmadığını, nübüvvet ve risâlet kanalının Hâtemü'rüsul olan Muhammed Aleyhisselâm'a, velâyet kanalının ise onun bâtın Şerî'at'ına vâris olan Hâtemü'l-evliyâ'ya tahsis edildiğini ortaya koymuş; velâyet mertebelerinin gözüktüğü en yüce ufkun ona tevdî edildiğini beyan buyurmuştur:
"Peygamberlerin ve velîlerin bu iki Hâtem'ine tahsis edilenin, ikisinden başkasına akıtılması sözkonusu olamaz. Bilâkis onun hâlinin ve elde edilişinin zorluğu apaçıktır.
Çünkü kanal ikidir:
Nebîlerin ve risâletin kanalı, onlarla ilgili olan her şeyin elde ettirildiği ve emânet edildiği Efdâlü'l-Kâinât Muhammed Mustafâ Aleyhisselâtü Vesselâm'dır. Velâyet kanalı ise Hâtemü'l-evliyâ olan bir imamdır. O Hâtemü'r-rüsul'ün bir parçası, tâbisi ve aynı zamanda onun bâtın şeriatı husûsundaki vârisidir. Onunla ilgili olarak; 'Kitap ile gönderilen peygamberler dahî o (ilmi) Hâtemü'l-evliyâ mişkâtından görürler.' denilmiştir. Yâni velâyet sıfatı ile muttasıf olmayan, müşâhade ilmi kendisi için mümkün olmayıp Ehâdiyyet makâmında duramayan biri, en düşüğünden en yükseğine varıncaya kadar, onu ancak en yüce ufuktan görebilir." ("Kâşifü'l-Esrâri'l-Fusûs", Hacı Mahmud Efendi, nr.: 2225, vr. 24b)
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.
Karabaş Velî -kuddise sırruh- Hazretleri "Kâşifü'l-Esrâri'l-Fusûs" isimli eserinde, peygamberlerin ve velîlerin Hâtem'ine tahsis edilen lütfun başkaları için geçerli olmadığını, nübüvvet ve risâlet kanalının Hâtemü'rüsul olan Muhammed Aleyhisselâm'a, velâyet kanalının ise onun bâtın Şerî'at'ına vâris olan Hâtemü'l-evliyâ'ya tahsis edildiğini ortaya koymuş; velâyet mertebelerinin gözüktüğü en yüce ufkun ona tevdî edildiğini beyan buyurmuştur:
"Peygamberlerin ve velîlerin bu iki Hâtem'ine tahsis edilenin, ikisinden başkasına akıtılması sözkonusu olamaz. Bilâkis onun hâlinin ve elde edilişinin zorluğu apaçıktır.
Çünkü kanal ikidir:
Nebîlerin ve risâletin kanalı, onlarla ilgili olan her şeyin elde ettirildiği ve emânet edildiği Efdâlü'l-Kâinât Muhammed Mustafâ Aleyhisselâtü Vesselâm'dır. Velâyet kanalı ise Hâtemü'l-evliyâ olan bir imamdır. O Hâtemü'r-rüsul'ün bir parçası, tâbisi ve aynı zamanda onun bâtın şeriatı husûsundaki vârisidir. Onunla ilgili olarak; 'Kitap ile gönderilen peygamberler dahî o (ilmi) Hâtemü'l-evliyâ mişkâtından görürler.' denilmiştir. Yâni velâyet sıfatı ile muttasıf olmayan, müşâhade ilmi kendisi için mümkün olmayıp Ehâdiyyet makâmında duramayan biri, en düşüğünden en yükseğine varıncaya kadar, onu ancak en yüce ufuktan görebilir." ("Kâşifü'l-Esrâri'l-Fusûs", Hacı Mahmud Efendi, nr.: 2225, vr. 24b)
| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |
Copyright ©2015 HAKİKAT. All Rights Reserved.