Hâtemü’l-Enbiyâ’nın Hakîkatinin Vârisi:
Dâvûd el-Kayserî -kuddise sırruh- Hazretleri "Hâtemü’l-evliyâ" hakkındaki bu sırları işitip de şaşkınlığa düşen bir kimseye; "Hâtemü’l-evliyâ" ile diğer peygamberler arasında gerçekleşen bu hafsalaya sığmaz işleri ve ortaya konulan anlaşılması güç sözleri çözmesini sağlayacak bir ipucu vererek, onun Hâtemü’l-enbiyâ Aleyhisselâm’ın "ayn"ının ve hakîkatinin vârisi olduğunu haber vermektedir:
"Şâyet sen, velîlerden olan peygamberlerin ve velîlerin hepsinin, Hakk’ı ancak Hâtemü’l-evliyâ mişkâtından görebildiklerine dâir benim kendisine işâret ettiğim şeyi; veyâ, Hâtem’lerin önce bir ahkâm ve şerîatla tebeyyün ettiği gibi, sonra da ilâhî birtakım sırların tebeyyünü ile zuhûr eden Hâtemü’r-rüsul’ün ‘ayn’ı olduğuna dâir işâret ettiğim şeyi anlar ve kabul edersen; senin için artık âhirette fayda sağlayacak bir ilim husûle gelmiş demektir." ("el-Matlâ‘u Husûsi’l-Kilem fî Me‘ânî Fusûsu’l-Hikem", Şehid Ali Paşa, nr.: 1242; 29b-30a vr.)
Dâvûd el-Kayserî -kuddise sırruh- Hazretleri "Hâtemü’l-evliyâ" hakkındaki bu sırları işitip de şaşkınlığa düşen bir kimseye; "Hâtemü’l-evliyâ" ile diğer peygamberler arasında gerçekleşen bu hafsalaya sığmaz işleri ve ortaya konulan anlaşılması güç sözleri çözmesini sağlayacak bir ipucu vererek, onun Hâtemü’l-enbiyâ Aleyhisselâm’ın "ayn"ının ve hakîkatinin vârisi olduğunu haber vermektedir:
"Şâyet sen, velîlerden olan peygamberlerin ve velîlerin hepsinin, Hakk’ı ancak Hâtemü’l-evliyâ mişkâtından görebildiklerine dâir benim kendisine işâret ettiğim şeyi; veyâ, Hâtem’lerin önce bir ahkâm ve şerîatla tebeyyün ettiği gibi, sonra da ilâhî birtakım sırların tebeyyünü ile zuhûr eden Hâtemü’r-rüsul’ün ‘ayn’ı olduğuna dâir işâret ettiğim şeyi anlar ve kabul edersen; senin için artık âhirette fayda sağlayacak bir ilim husûle gelmiş demektir." ("el-Matlâ‘u Husûsi’l-Kilem fî Me‘ânî Fusûsu’l-Hikem", Şehid Ali Paşa, nr.: 1242; 29b-30a vr.)